Kont Dracula’nın bir otel işletmecesi ve endişeli bir baba formunda karşımıza çıkmaya devam ettiği Otel Transilvanya serisi, kendini tekrar etse de izlenilebilir olmayı başaran projelerden. Özellikle Gendy Tartakovsky benim her daim radarıma aldığım bir isim ve ürettiği projelerde kendine has üslubuyla ışık saçmayı başaran bir yönetmen.
Otel Transilvanya’da ise Tartakovsyk ve ekibinin amacı Dracula gibi korku edebiyatı ve sinemasının simgeleşen karakterini ‘’her şeyden önce bir baba’’ nidasıyla harmanlayıp komedi unsurları üzerinden aktarmak olmuştu. Nitekim bunu çok iyi başardılar. Özellikle ilk filmin yakaladığı albeni bizi 4. filme ulaştırdı; ayrıca bu evrenin iki boyutlu bir dizi versiyonu da mevcut.
Bana göre serinin en zayıf bölümü 3. Film olan Vacation anlatısıydı. Söz konusu komedi olunca tatil üzerinden ilerleyen filmlerde birkaç istisna dışında çoğunlukla kolaya kaçma göze çarpmaktadır çünkü. Keza üçüncü yapımda da bu sorunla fazlasıyla içli dışlı olmuştuk. Transformanya ise iyi bir fikri benimseyip o fikir üzerinden ilerlemeye odaklanıyor. Bu konuda kusursuz bir başarıya ulaştığını söyleyemesem de akıcı bir animasyon anlatısına sahip olduğunu belirtebilirim. Üstelik yeni filmde yönetmenlik koltuğunu Derek Drymon ile Jenniffer Kluska ikilisi devralmış. Tartakovsyk sadece yapım ve senaryo kanadında.
Bildiğiniz üzere Kont Dracula, tüm korkunç canavarların kaçış noktası olarak bellediği bir otel işletmekteydi. Bu otelde kızı Mavis’in günün birinde genç bir insan olan Johnny’e aşık oluşu fitillenen eğlenceli serinin ilk ateşi olmuştu. Serinin dördüncü etabında ise Drac, oteli artık kızına devretmek istese de Johnny faktöründen dolayı geri adım atmaktadır. Fakat bu durumu Johnny’ye canavar olmayanlara normal miras bırakamayacağına dair bir yalan uydurarak telafi etmeye çalışır. Bu duruma çok üzülen Johnny ise Dr. Van Helsing’ten kendisini bir canavara dönüştürmesini ister ve çıkan karmaşada Kont Dracula ve ardından arkadaşları da insana dönüşürler.
Aslında böyle bir fikir üzerinden ilerlemeleri kolaya kaçıştan uzaklaşışı gösteriyor. Lakin yine de temanın çok detaylı olmak yerine üstten üstten anlatıldığı düşüncesindeyim. Tabii ki çocuk anlatısında derinleşmeye aşırı şekilde ihtiyaç duyulmaz. Fakat yine de hızlı ilerleyen olaylar silsilesi üzerinden karakterlerdeki duygu durum yansıtmalarının daha etkili olmasını beklerdim.
Film çocuksu yanlarını fazlaca kullansa da çocuklar açısından çarpıcı sayılacak sahnelere sahipti. Özellikle ani çıkışlar 7 yaş altı çocuk izleyicisi açısından biraz ürkütücü kaçabilir. Ayrıca Görünmez Adam karakterinin insan formuna geçişindeki çıplak oluşu ve birkaç sahnede kalçalarını görmemiz, hatta bir karakterin o kalçalarla resmen göz göze geliyor oluşu; animasyon anlatılarında efsaneleşmiş subliminal mesajların da üzerine çıkacak türde bir etkileşim oluşturmaya çalışmış.
Sinema salonlarını tercih etmeyip doğrudan Amazon Prime Video’nun kütüphanesinde yerini alan Otel Transilvanya: Transformanya, izlence açısından ilgili dağıtmadan ilerleyebiliyor. Karakterlere yeni bir şeyler kattığı söylenemez. Hatta yer yer ölçüyü kaçıran denemelere giriştiği için rahatsız edici olduğu da söylenebilir. Lakin 13 yaş üzeri ve yetişkin izleyicilerin izlerken daha çok keyif alacağı aşikar bir animasyon. Özellikle karakterleri özleyip yeni bir macerayı izleme isteğinde olan seyirci için eğlenceli bir animasyon izlencesine dönüşecektir!