80’ler sonu ve 90’lı yıllar boyunca televizyon ekranlarımızda en fazla rağbet görüp beğenilen film serilerinin başında gelirdi Polis Akademisi.
Tarzı Hababam Sınıfı modelinde ve bel altı sistem eleştirisiyle desteklenen bir komedi anlayışına sahipti. Özellikle serinin genişleyip yeşermesini sağlayan ilk film çoğumuz açısından unutulmaz sayılabilir. Hatta ilk 4 filmin 90’lar dönemini televizyon ve betamax video izleyerek geçirenler için eğlenceli bir anı olduğunu düşünüyorum. En azından benim hislerim bu yönde…
Polis Akademisi’nin o dönemki ülkemiz izleyicisinin seyir hitabına yarı yarıya hizmet ettiği açık bir gerçekti. Keza filmin anlatımı anlık durum komedileri ve Amerikan kültürünü yansıtan yarı erotik bir tarza sahipti. Fakat buna karşın 70’ler komedi – erotik film furyası ve sonrasında ağır basan Kemal Sunal filmleri döneminin etkilerini taşıdığımız yıllarda karşımıza çıkan bu serinin bizler açısından çok da yabancı sayılmadığı kanısındayım. Her karakterin kendine has bir mizacı var ve çoğunlukla da bu özellikler karikatürize olarak macera içerisinde ön plana çıkmaktaydı.
Bu tarz bir film yetişkinleri merkezine alsa bile çocukların da ilgisini fazlasıyla çekmiş olacak ki yapımcılar bu konuda boş durmamışlar. Warner Bros Stüdyoları, filmin bir de çocuklara yönelik bir versiyonunu oluşturma girişiminde aynı karakterlerden beslenerek çeşitlendirdiği bir çizgi macera serisine onay verdi. Ki bu durum gerçekten de normal şartlarda 13 yaş altı kitlenin izlememesi gereken bu seriye ayrı bir işleyiş kazandırmış oldu.
1988- 89 yıllarında yayınlanan Polis Akademisi çizgi macera serisi aynı karakterlerin bir nevi filmler sonrasında yaşadıkları olayları, daha çocuk merkezli ve aksiyon odaklı bir seyirliğe dönüştürdü. Resmi açıklamalarda 4. ve 5. film arasında bir evrene sahip olduğu da belirtilir. Fakat karakterlerin daha çok ilk filmin ruhuna hitap eden tanımları var. Ayrıca seriye filmde karşılaşmadığımız karakterler de eklenerek hikâye daha geniş bir boyuta taşınmış
Benim anımsadığım TRT 2 ekranlarında karşımıza çıkan bu seri, sonrasında Show TV ve büyük olasılıkla da Star TV’de de kendisine yer bulabilmişti. Yaklaşık 64 bölüm süren, ülkemizde sanırım 2000’lere kadar yer almayı başaran bir çizgi diziydi. Özellikle filmdeki çılgın karakterlerin ön plana çıkardığı tüm özelliklerle beslenen bir dizi de diyebiliriz. Zaten internet üzerinden kısa bir araştırma yaparsanız girişteki jenerik videosunun tamamen filmden alıntılarla tasarlanıp hazırlandığını görmüş olursunuz.
Polis Akademisi filminin ismini duyan ya da bu serinin gidişatını şöyle bir anımsayanların aklına büyük olasılıkla eğlenceli karakterleri gelecektir. Nitekim her biri önceki hayatlarında farklı, fakat sonrasında kendi tarzlarında adaleti aramaya çalışan uçuk kaçık karakterler. Şimdilerde böyle macera anlatımına girişmek bile demode sayılacaktır. Lakin beyaz cam karşısında izledikçe neşelendiren, zamanın akıp gitmesini sağlayan bir seriydi bana göre. Çizgi filmi ise ayrıca dikkatimi çekerdi ki karakterlerin filmdeki oyuncuların birebir kopyası olmaları çocuk bakışımla tam bir mucizeydi. Bu tercih Maske, Hayalet Avcıları ve Geleceğe Dönüş serilerinin çizgi dizi uyarlamalarında da çıkar karşımıza. Aslında bu formül garantici bir tercih sayılır. Sanıyorum ki benimsenmiş ve izlenme olasılığı yüksek olan öykülerdeki karakterlerin bu tarz kullanımı hem üretim hem de tüketim kanadında verimli sonuçlara ulaştırmış oldu.
Animasyon Günlüğü’nün oluşturulmasındaki en önemli amaçlarından bir tanesi de özellikle 90’lar ekranlarında hayatlara dokunabilmiş çizgi dizi ve filmlerden de bahsedip mutlu olmaktı. Polis Akademisi’nin çizgi dizisinin de çoğumuz açısından bu mutluluğu sunabilecek işlerden biri olduğu düşüncesindeyim. İnternet üzerinden tüm bölümlerini bulup izlemek şimdilik mümkün değil gibi gözüküyor. Fakat belki ilerleyen dönemlerde Netflix ya da çizgi filmin haklarını elinde bulunduran Warner Bros’un yeni dijital durağı HBO Max’in yayın programında yerini alır. Tabii o zaman bize de yeniden izlemek ve mutlu olmak düşer…