Hiç şüphesiz dünyanın en önemli ve ünlü oyuncak markalarından biri Lego. Farklı şekillerdeki ve renkteki parçaların değişik kombinasyonlarla birleştirilmesiyle yaratıcılığı körükleyen bu malzeme uzun yıllardır artık basit bir çocuk oyuncağından daha da fazlası.
Farklı ve daha karmaşık yapıdaki serileriyle büyüklere de hitap eden Lego, zamanla farklı popüler markalarla da iş birliğine gitti. DC Comics, Marvel, Star Wars, Jurassic Park ve Scooby-Doo gibi başka markalarla gittiği işbirlikleriyle beraber bilindik oyuncaklarının dışında video oyunu ve animasyon filmler tarafında da güçlü bir varlık gösterdi.
2014 tarihli The Lego Movie isimli uzun metrajlı animasyon ise belki de Lego’nun hem dünyada en çok ses getiren hem de en çok beğeni toplayan filmi oldu. Yapım Chris Pratt, Will Ferrell, Elizabeth Banks, Nick Offerman, Charlie Day, Liam Neeson ve Morgan Freeman’den oluşan dev bir seslendirme kadrosundan güç alıyordu.
Filmdeki ana karakterimiz sıradan ve kimsenin dikkatini çekmeyen bir inşaat işçisi olan Emmet Brickowski. Lego evreni kötü bir adam tarafından yok edilmeye başlar. Standart ve her günü birbirinin aynısı olan hayatından memnun olan Emmet, yanlış anlaşılmalar sonucu kendisini zoraki bir seçilmiş kahraman olarak bulur.
Bu son derece bilindik ve klişe kahramanlık hikayesi filmde, Cloudy With A Chance Of Meatballs (2009) animasyonuyla da tanıdığımız yönetmen ve senarist ikilisi Christopher Miller ve Phil Lord’un yaratıcılıklarıyla ve mizahlarıyla başka bir boyut kazanmıştı. Çok büyük bölümü Lego evreninde geçen filmdeki pek çok sahnede yıkılan, değişen ve dönüşen lego parçalarıyla ilginç bir görsellik ortaya çıkmıştı.
Sınırsız sayıda popüler kültür göndermesi içermesi yapımın yetişkinlere ve gençlere hitap etmesini kolaylaştırmıştı ve muziplik seviyesini artırmıştı. Liam Neeson’ın seslendirdiği eğlenceli iyi polis/kötü polis’ten daha sonra kendine ait bir filme de kavuşan Will Arnett’ın Batman’ine kadar pek çok yan karakter de akılda kalıcı olmayı başarıyordu. Will Ferrell da Lord Business olarak sesinin dışında fiziken de yapıma dahil olarak hikayenin eğlenceli sürprizini oluşturuyordu.
Büyük ilgi gören yapımın devam filminde ise senaristler değişmezken bu kez yönetmen koltuğunda yine animasyon türünün bir başka gediklisi olan Mike Mitchell oturuyordu. The Lego Movie’nin beklenmeyen gişe başarısının ardından bütçesi de artırılan filmde seslendirme kadrosu da büyük ölçüde aynıydı.
Birbirinden tatlı Lego Duplo karakterleri tarafından dünyaları işgal edilen Emmet ve arkadaşlarının macerası bu sefer uzaya sıçrıyordu. Burada kötücül ve şekil değiştirebilen uzay kraliçesi Watevra Wa’Nabi’ye karşı mücadele ediyorlardı. Gişe başarısı anlamında ilk filmin bir hayli gerisinde kalsa da aslında başarılı bir devam bölümüydü. Bin türlü gönderme, iyi espriler ve keyifli aksiyon sahneleri de yerlerini koruyordu. Bu sayede özellikle ilk filmi beğenen animasyon severleri hayal kırıklığına uğratmıyordu.
Devamı yakın zamanda gelmeyecek gibi gözüken The Lego Movie serisi birbirinden eğlenceli iki filmiyle tekrar tekrar izlenebilecek keyifli animasyonlar.