ANİMASYON GÜNLÜĞÜ 1 YAŞINDA!

Animasyon Günlüğü 1. yaşını kutluyor! Animasyon dünyasına dair eski yeni paylaşımlara yer vererek geçirdiğimiz bu seneyi ekibimizin düşünceleriyle değerlendirdik.

N.Levent Tanıl

Her şeyin sadece bir fare ile başladığını vurgulayan Walt Disney’in yaratmış olduğu dünyalar çocukluğum ve hayal gücümün en tatlı anıları oldu. 90’lı yıllarda televizyon karşısında çizgi film ve aksiyon serileri kovaladığım dönemlere duyduğum özlemi içimde yaşatmak yerine artık dışa taşması gerektiğine inandığım an Animasyon Günlüğü platformumuz ortaya çıktı. Amacımız eski yeni, bizi mutlu eden ve bazen de üzebilme olasılığı taşıyan animasyon – çizgi film – çizgi romanlar üzerine paylaşımlar bulunacağımız bir durak oluşturmaktı. Bu rotada çok iyi yol arkadaşlarımız, Halloween ve Noel dönemlerine katkıda bulunan harika yazar desteklerimiz oldu. Birinci seneyi geride bıraktığımız dönem içerisinde ben dahil katkıda bulunan herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. İyi ki varsınız!

Selin Göknar

Yıllar önce, çocukluğumda sabahın erken saatlerinde televizyonda yayınlanan Tom & Jerry, Şirinler ve Sevimli Kahramanlar gibi çizgi filmleri izlemek için uykulu gözlerle ve heyecanla uyanırdım. Çizgi filmlere aşık olmam sanırım böyle başladı. Yine o dönemlerde animasyon DVD’leri alırdık. Aslan Kral’ı ve Mulan’ı çok sevdiğimi hatırlıyorum. Disney ile tanışmamın bilincinde olmadan, o yıllarda hayatımın bir parçası olduğunu düşünmek şimdi beni çok mutlu ediyor. Disney, bilinçaltıma öyle bir yerleşmiş ki, Animasyon Günlüğü’nde Disney Klasikleri serisinde yazmaya başlamam kaderin bir cilvesi gibi. Sitemizin kurucusu dostum Levent, Disney’ın klasiklerini yazma fikriyle geldiğinde heyecanlanmıştım; o an çocukluğumda Disney çizgi filmlerini çok sevdiğim aklıma bile gelmemişti ama sonradan bilincin açığa çıkması böyle bir his diye düşündüm. Bu harika bir şey. Disney dışında Ghibli animasyonlarına da tutkunum. Özellikle Hayao Miyazaki’nin çalışkanlığına, yaratıcılığına ve disiplinine hayranım. Spirited Away, My Neighbor Totoro ve Ponyo sevgiyle kucakladığım Miyazaki animasyonlarından birkaçı. Animasyonların hem göze hitap ederken hem de içerdiği iletileri incelikle yansıtması insanın içini bahar havasıyla dolduruyor. Bu denli mutlu olduğumuz türden yola çıkarak Animasyon Günlüğü’nü oluşturmak, ekipçe çok tatlı bir amaç içindeymişiz gibi hissetmemize neden oluyor. Animasyon Günlüğü’nün birinci yaşını sevgiyle karşılıyorum ve daha nice, başarı dolu işlere imza atacağımızı biliyorum. 

Pelin Çoban

Geçtiğimiz yılın Nisan ayında sitemizin kurucusu Levent’in davetiyle dâhil oldum Animasyon Günlüğüne. İlk başlarda siteye gereken katkıyı sağlayabilir miyim sorusuyla gelen bir oluşuma dâhil olma düşüncesi bir yerlere aitlik hissi yaşamada zorlanan biri olarak çekince yaratmış olsa da sohbet grubumuzda tanıştığım her arkadaşımla beni şaşırtacak derecede ayrı ayrı duygusal temas kurdum. Topluluğumuz sadece bir sorumluluğu yerine getirmek amacı taşımayıp yeri geldiğinde çokça eğlendiğimiz bir Disney diyarı haline geldi. Öyle ki kimi zaman kantarın topuzunu kaçırıp Levent’in ciddiyetini sabote ettiğimiz durumlar bile olmuyor değil ama nihayetinde günün sonunda gülerek birbirimizden ayrılıyoruz.

Bu sene sitemizin 1.yılını kutlarken hayatıma kattığı rengârenk güzelliğiyle her arkadaşıma can-ı gönülden teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki bulduğumuz gençlik iksirini günbegün yaşatmaya devam edeceğiz!

Burak Erken

Okurların desteği sayesinde sitemizin birinci yaşını kutluyoruz. Animasyonlara ilgim pek çok çocuk gibi sabahın erken saatlerinde yayınlanan çizgi filmlerle başladı.

Filmlerin disclere kaydedildiği ve izlendiği dönemde çocukluğunu geçirmiş biri olarak haftasonu tatillerinde Windows XP’li bilgisayarımda döndüre döndüre izlediğim dönem bunu takip etti.

Daha sonra ergenlikle beraber yavaştan kendi başıma sinemaya gitme alışkanlığımın artmasıyla ‘büyük filmlerine’ ilgim arttı. Elbette arada Wall-E gibi Pixar filmleriyle ufak hasret gidermelerim oldu animasyon türüyle:)

Sinema yazarlığına başladıktan birkaç yıl sonra bu güzel sitede yazmam için gelen teklifle teknikleriyle beraber anlatım açısından özgürlüklerle dolu olan ve ilk göz ağrım olan bu türle tekrar içli dışlı oldum.

Salih Yılmaz

Hafta sonu sabahları televizyonun başına oturup Scooby Doo’yla gizemlerin peşinde koşarken, Red Kit’in batıya yalnız seyahat edişi ile Bugs Bunny’in arkidişliğinde taş devrinden bir hete binip Jetgilleri’n gökyüzü malikânelerine giderdik. Hafta içi olunca akşamüstü Şirinler Köyü’nde maceraları, Şirinler ve bir Warner Bros. çizgi filmi bittikten hemen sonra, akşamın geldiğini hatırlatırcasına şarkı ve dansla dolu keyifli bir akşama adım atar ardından küçük kurbağa Michigan J. Frog’la dans eder, mutluluğa yelken açar ve günü bitirirdik.

Zaman Coyote’nin Raod Runner’ı kovaladığı gibi birbirini kovalarken geçip gitti ve şimdilerde televizyonlarda Tazmanya Canavarı’nın her şeyi yiyip bitirdiği gibi çizgi film saatleri de bitti.

Belki Jetgilleri’n ulaştığı çağa ulaşamamış olabiliriz fakat internet ortamına ulaştık. Günümüzde çeşitli sanal platformlarda görkemli televizyon tarihinden kalan pek çok animasyona ve yenilerine ulaşabiliyor olsak da artık o eski tadı pek çok kişi alamıyor olabilir.

Elbette Kaptan Marvel’ın bütün evreni korumaya çalışmasını ve Batman’in Gotham’da suçlulara aman vermeyişini bizlere başarılı bir şekilde sunan Marvel, DC ve Warner Bros. stüdyoları gibi pek çok stüdyo hâlâ iyi animasyonlar yapmakta.

Yine de geçmişten günümüze teknolojisinin gelişimi manik çılgınlıklarıyla Ağaçkakan Woody’nin yapımcısıyla beraber oynadığı hibrit animasyonları daha sık izlemek, yeni pek çok efektif animasyon maceralarına atılmak ve animasyon teknolojisiyle birlikte çizgi filmlerin olumlu gelişiminin geldiği noktayı görmek insanı sevindirmiyor değil.

Bahsedemediğim daha nice çizgi film karakterinin yeni halleri ile günümüzde boy göstermesinin yanı sıra ‘arriba arriba’ nidaları ile hızla yol alan Speedy Gonzales’in peşine takılırcasına ilerleyen teknolojinin bize sunduğu artırılmış gerçekliklerle Tom ve Jerry’nin yanı başımızda koşuşturmasını izlemekte belki daha keyifli olabilir.

Animasyon Günlüğü ekibi olarak 1.yılımızı kutlarken; animasyonların televizyon tarihindeki altın çağından internet çağına pek çok animasyon film ve karakterini inceliyor, hem geçmişi yâd ediyor hem de sizlerle buluşturuyor olmak bizlere keyif veriyor. Umarım sizler de keyif alıyorsunuzdur.  

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir