Çaylak Cadı

Yabancı Yayınları, özellikle çizgi roman basımlarıyla bilinmese de geçtiğimiz yıl sansasyonel biçimde raflardan kaldırılan sonrasında ise kapalı zarflarda satışa sunulan Kalp Çarpıntısı kitabından aşina olduğumuz bir yayınevi. Bir elin parmağını geçmeyecek çizgi roman çevirileriyle, Çaylak Cadı da Yabancı Yayınları etiketi ile piyasaya çıktı.

Tam da Halloween haftasında böyle bir kitaba denk gelmek hoş bir tesadüf olmasının yanı sıra keyifli bir okuma deneyimi sundu bana. Keyifli diyorum çünkü Halloween deyince aklımıza cadılar, periler, ruhlar gibi öğelerle bütünleşen bir korku geçidi geliyor. Bilhassa sinemada bir korku aracı olarak kullanıldığından izdüşümünü bu noktadan alıyoruz ama ürkütücü tarafını bir yana koyarsak cadılık teması kendini yeni yeni bulmaya başlayan sakar, tecrübesiz cadıları konu edindiğinde eğlencesine doyum olmuyor. Yaşı yetenlerin hatırlayacağı üzere 1996-2003 yılları arasında yayınlanan Sabrina dizisi bu temayı oldukça komik ve keyifli bir şekilde ele almıştı.  Konumuza eşlik edecek kitabımız da benzer şekilde çok renkli.

Kitabın başkarakteri Moth okulda kendini dışlanmış hisseden, yaşıtlarından farklı olarak büyücülük konularına ilgi duyan ama geçmişi ve kökenleri hakkında hiçbir fikri olmayan küçük bir cadıdır. 13. yaşında büyü güçlerine kavuşunca hem yaşadığı şehrin hem de cadı soyunun tarihi kesitine tanıklık ederek annesinin kendisiyle birlikte “ Kurucunun Kayalığı” şehrine geliş sebebini ve asırlar önce burada yaşayan cadıların çeşitli zorbalıklardan kaçarak kendilerine büyüyle ördükleri “Hekate” adlı yaşam alanını keşfediyor. O yaşlarda bir çocuk için büyü güçleri baş döndürücü ve hayranlık uyandırıcı olsa da haklı sebeplerle insanların dünyasında varlıklarını gizlemek zorunda kalıyorlar. Bu da sihirlerin havada uçuştuğu ergenlik macerasından çok kendi kimliğini, güçlerini öğrenebileceği bir yolculuğu başlatıyor.

Çaylak Cadı bir okul macerasına meyledeceğini düşündüğüm anda anlatısını daha geniş bir perspektifte tutuyor. Uyuşmazlık, reddedilme ve kabul görme gibi çatışmalar üzerinden oluşturulmuş konusu ile aile olmanın önemini ve farklılıklarımızın bizi hiç de ayrı dünyalara hapsetmemesi gerektiğini vurgulayan güçlü yanları var. Beslendiği konunun başlığını alıp sığ bir hikaye anlatma derdine düşmüyor. Geçmişe döndüğü anlarda zorbalıklara maruz kalan cadıların tarihine değinişi, zamanın akmadığı diğer dünyanın esasen bir paranoya ve korku sonucu oluşan tecrit alanına işaret etmesi gibi detaylarıyla da yelpazesine renk katıyor.

2019 School Library Journal – En İyi Çizgi Roman Ödülü alan kitabın yazar ve illüstratörü Emma Steinkellner, başarılı bir metne ve çizimlere imza atmış. Baskısına gelince kuşe kağıtların canlılığına karşın roman boyutunda baskısı ve mat kağıt tercihi ile renk paleti güzel bir uyum sağlamış. Şimdilik ilk cildi çıkan kitabın büyüler, hayaletler ve zamanlar arası gelgitler ile geniş bir konu ağı yakalayarak devamı için bolca malzeme barındırması yeni bir macera için heyecan uyandırıyor.

Son olarak hazır Halloween haftası içindeyken konuyla ilgili okuma yapmak isteyenler Marmara Çizgi’den çıkan Sabrina ve Tüyler Ürpertici Maceraları’na da göz atabilirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir