Rise of the Guardians (Efsane Beşli)

Çocukken gördüğümüz duyduğumuz ve bize hoş görünen her şeye inanırız. Hangimiz dişini yastık altına koyup diş perisini beklemedi ki, değil mi? Hadi gelin böyle güzel efsanevi karakterleri bir araya getiren sevimli bir inanma öyküsü olan animasyon filmi ‘’Rise of the Guardians’’ hakkında konuşalım…

Öncelikle karakterlerden bahsetmek istiyorum, film hakkındaki en şahane şey karakterlerin çok güzel tasarlanmış olması adeta kusursuz. North olarak bilinen Noel Baba karakterimiz, daha sert daha havalı ve bir o kadar da dövmeli. Hiçbir şey beklendiği gibi değil. Aslında bu kadar güzel tasarım ve karakterlere özel filmler bile yapılması gerektiğini düşündüm yer yer. Zaten yıllardır Jack Frost filmi bekleyen kocaman bir kitle mevcut.

Soldan Sağa: Jack Frost (Chris Pine), North (Alec Baldwin), Sandy, Toothiana (Isla Fisher) ve Bunnymund (Hugh Jackman)

Animasyon karakterleri arasında da çok sevilen Jack Frost, bildiğiniz üzere kışın geldiğini belli eden bir efsanedir. Kendisi hakkında birçok hikayeye göre Jack, Jack Frost olmadan önce ölüyor ve Aydaki Adam onu diriltiyor. Ancak kitaplarda ne North, Tooth, Bunnymund ne de Sandy, Guardian olmadan önce ölümü deneyimledi ve bu da aslında Jack’i benzersiz bir vaka yapan şeydi. Zaten Pitch Black, Sandy ve Jack’ten başka ruh olan başka karakterimiz yok.

Sanndy

Bir diğer konunun ise görüntülerin büyüleyici oluşu. Özellikle Sandy sahnelerini hayranlık ile izledim. Gerçekten bir düş hissi veren bu karakterin seslendirmeni olmaması da başka ilginç bir detay. Rise of the Guardians aslında bir kitap serisi ve animasyonda olmayan karakterlerde mevcut. Kişisel fikrimi soracak olursanız harika bir masal-bilim kurgu dizisi olabilecek seri.

Film hakkında spoiler vermeden kısaca bilgi vermem gerekirse, Jack kimsenin ona inanmaması üzerine kendini kanıtlamaya çalışırken koruyucularla beraber kendini bir macerada buluyor. Bana göre kış sezonun en vazgeçilmez animasyonlarından biri olan bu güzel yapım aynı zamanda bize ‘’inanmak’’ her şeydir dersini hatırlatıp üzerine düşünmeye teşvik ediyor.

Yazımı bitirirken hatırlatmakta fayda var, her kış geldiğinde Jack Frost’u hatırlayıp gülümseyin. Unutmayın, sizin ona inandığınızı bilmeye ihtiyacı var…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir