Gary K. Wolf’un Who Censored Roger Rabbit adlı kitabından uyarlanan Who Framed Roger Rabbit (1988), Robert Zemeckis’in usta yönetmenliğinde adeta bir 80’ler klasiğine dönüştü. Canlı aktörler ve çizgi film karakterlerinin bir arada bulunduğu Toonland’da geçen film, hem komedi hem polisiye hem de neo-noir türlerinin özelliklerini barındırıyor. Steven Spielberg ise baş yapımcı olarak Warner Bros.’dan Looney Tunes karakterlerini ödünç almak için elinden gelen her şeyi yaparak orijinal bir filme imzasını atmıştı.
Sinema yazarı Roger Ebert, filmi ‘’teknik işçilikte bir atılım’’ olarak tanımlar. Bilgisayar işçiliğine başvurmadan, büyük bir ekibin emekleriyle katman katman hazırlanan filmde animatör Richard Williams, çizgi film karakterlerini elleriyle çizerek, bu karakterlerin tıpkı gerçek alanı işgal eder gibi konumlandırıp canlı aktörlerle estetik bir hizalama sağlamıştı. Önce canlı aksiyonlar çekildikten sonra animasyonlar eklenmişti. Kısacası Who Framed Roger Rabbit gerçek aktörlerle çizgi film karakterlerini aynı anda ve aynı mekânda ikna edici bir şekilde birleştiren ve bunu başaran ilk film olma özelliğine sahip.
Film; eğlenceli, saf ve büyülü 1947 yılının Hollywood’unda insanlarla Toons’ların – yani çizgi film karakterlerinin- yan yana yaşadığı bir dünyada geçer. Tavşan Roger Rabbit ve onun insan formunda çizilmiş cazibeli eşi Jessica, Buggs Bunny, Betty Boop, Dumbo, Mickey Mouse, Donald Duck ve Daffy gibi Looney Tunes karakterleri; gerçek insanlarla birlikte normallik içinde yaşarlar. Karikatürize performans yerine düz ve gerçekçi bir duruş sergilenen filmde canlı aktörler ve Toons’ların etkileşimi oldukça inandırıcıdır. Filmde adeta 40’lı yılların Hollywood’unun sert bir suç filmi havası vardır. Sıradan bir günün akabinde gelişen dedektiflik olaylarıyla standart bir stüdyo filmi açılışı ve olay örgüsü hakimdir.
İyi ve kötü karakterlerin sunumu keskin olan filmde, Roger Rabbit neşeli, yumuşak kalpli ve komikken Yargıç Doom cani, tiz ve korkunç bir otorite figürüdür. Adaletin tecelli etmesi için Dedektif Eddie Valiant’tan yardım isteyen Roger Rabbit, baştan sona heyecanlı bir maceraya sebebiyet verir. Roger Rabbit’in eşi Jessica karakteri ise havalı ve cazibeli bir görünüme sahip olduğundan film eleştirmenleri tarafından tartışmalara yol açmıştı. Femme Fatale kuramının temsili olan Jessica, filmin yetişkinler için mi yoksa evrensel kesime mi hitap ettiği hususundaki büyük tartışmaların odağı haline gelmişti. Ben Who Framed Roger Rabbit’in tıpkı Spielberg’in E.T. filmi gibi evrensel eğlence amaçlı bir film olduğu kanısındayım.
40’lı yıllar hem Hollywood’un hem de Disney animasyonlarının altın çağıydı. Yukarıda sayılan bütün özelliklerin birleşimiyle ortaya uyumsuz bir buddy cop filmi çıktığını söylemek abartı olmaz. Ayrıca Robert Zemeckis çocukken izleyerek büyüdüğü türlerden film yapmak istemiş ve anlatıyı muazzam bir disiplinle sıralayarak sağlam bir sinematik hikâye anlatıcısı olduğunu kanıtlamış. Steven Spielberg ise baş yapımcı olarak Disney Studios’ı filmin 45 milyon dolarlık bütçesini karşılamaya ve popüler Looney Tunes karakterlerini ödünç vermeye ikna etmişti. Donald Duck ve Daffy’nin piyano düellosu ve Mickey Mouse ile Buggs Bunny’nin iş birliği yapacağı ilk fırsat böylece yaratılmıştı. Profesyonel ekip sayesinde de tutku ve zanaat işi ortaya çıkmış; eğlence ve kara hikâye unsurlarıyla keskin tezat oluşturan ilginç bir anlatı yapısı oluşturulmuştu.
Who Framed Roger Rabbit; Chinatown ve Fantasia filmlerine yaptığı göndermelerle dikkat çeken bir film. Ayrıca Space Jam filmine de canlı aktör – çizgi film karışımı tekniğiyle ilham kaynağı olan bir kült yapım. Canlı aktörleri canlandıran Bob Hoskins ‘’ Dedektif Eddie Valiant’’, Christopher Lloyd ise ‘’Yargıç Judge Doom’’ rollerinde olağanüstü performans sergilediler. Film 1989 yılında En İyi Görsel Efekt, En İyi Ses Efekti ve En İyi Kurgu dallarında olmak üzere üç adet Oscar ödülünün de sahibi. İzleyicilere yaşattığı harika deneyimlerle orijinalliğini daima koruyacak kadar değerli bir yarı-animasyon.