Yazar Dodie Smith’in 101 Dalmaçyalı (1956) kitabı sinema ve televizyon yolculuğunu Disney çatısı altında uzun bir dönem sürdürdü ve şimdilerde de yoluna yeniden devam etmeye başladı.
İlk olarak 1961 senesinde tasarlanan animasyon filmi, bu masalın aslında sıcacık bir kış macerası olmakla birlikte dostluk ve hayvan sevgisi kavramlarının birbirine yakınlığını vurgulayarak da hoş etkiler oluşturmuştu.
Bunun dışında kapitalist sistemin getirileriyle birlikte görmezden gelinmeye çalışılan hayvan katliamlarının bir nebze de olsa fark edilebilmesi bakımından da 101 Dalmaçyalı eserlerinin payının büyük olduğunu düşünüyorum. Filmin devamı niteliğindeki çizgi dizi versiyonuysa 1997-98 senelerinde yayınlandı ve ana animasyondaki karakterlerin günlük yaşantılarındaki maceralarına odaklanıldı.
Çizgi filminin ardından neredeyse bir 40 yıl geçmesine rağmen böyle bir devam macerası geliştirilmesindeki esas etmense eserin 1996 senesindeki live action uyarlaması oldu. Stephen Herek yönetmenliğinde çekilen film, animasyon ile çizgi dizi arasındaki köprü niteliğinde ve ana karakterlerle masalı geliştirici bir yapıdaydı. Disney’in Disney Channel ekranları için tasarladığı 101 Dalmayçalı Sokağı dizisi ise 2019 senesinde görücüye çıktı ve bu sefer yeni kuşak için yepyeni karakterler ve çağa uyum sağlayacak bir anlatım biçimine sahip olarak.
101 Dalmaçyalı öyküsünün günümüzde de ilerleyişi aslında eğlenceli bir seçenek ve tebessüm sebebi. İlk macera ve masalın ardından tahmini olarak bir 60 sene sonrasını anlatıyor dizi. Her şeyin değiştiği fakat buna karşın ana maceranın bir şekilde diri kaldığı masalsı bir dönem de denilebilir atmosfere. Fakat buna rağmen tamamen günümüzün sahip olduğu olanaklar içerisinde bir hayvan öyküsü anlatısı formatında. Bu yönüyle aslında yeni kuşağı da bu ölümsüz masalla kaynaştırma amacında olduğu söylenebilir Disney’in. Keza geçtiğimiz ay masalın kötüsü Cruella için özel bir filmle buluştuk ve büyük olasılıkla Disney’de çoğu öykü ve karakterde olduğu gibi 101 Dalmaçyalı macerası üzerinden de genişlemeye müsait bir evren oluşturulma amacı söz konusu.
Bu bakımdan 101 Dalmaçyalı Sokağı’nın 6 ile 10 yaş arasındaki çocukları memnun edici sayısız seçeneği var. Dizi Atomic Cartoons stüdyosu elinden çıktı ve bu stüdyo genellikle olgun maceraları çok daha çocuksu formatlara taşıyarak aktarmasıyla meşhurdur. Ki 101 Dalmaçyalı Sokağı da 20’şer dakikalık bölümlerine iki farklı macera yerleştirerek, daha yumuşatılmış ve çocuksu dertler üzerinden ilerleyen bir anlatıma dönüştürülmüş.
1961 ve 1996 senelerindeki karakterlerin muhtemelen torunları olan dalmaçyalı köpeklerinin maceraları elbette ilgi çekici ve bir nevi geçmişe saygı duruşu niteliğinde. Çoğu bölüm bütüne hizmet eden parçalar olmasa da izleyip mutlu olabileceğiniz bir ilgi çekiciliğe sahip. Özetle çocuklar için tasarlandığını açıkça belli ettiği niyeti ve bunu destekleyen tasarımıyla güncel bir uyarlama. Diğer formatlarda olduğu gibi yine kalabalık dalmaçyalı ailesi içerisinde daha ön planda kalan birkaç karaktere yoğunlaşarak ilerleyen maceralar, çağımızın çocukluğunda var olan teknolojiyle gelişen popüler kültürün her katmanından besleniyor.
Bundan bir 30 sene sonra da farklı formatta bir dalmaçyalı macerasına tanık olur muyuz yine bilinmez, lakin bu işleyiş her zaman güncel kalabilir. Disney; Varyemez Amca ve Örümcek Adam maceralarında da böyle bakışlar oluşturarak ilerliyor ve genellikle de iyi sonuçlar ortaya çıkıyor. Şahsi düşüncemi de belirtmem gerekirse; çocukluğuma etki eden bu tarz maceraların günümüze uyarlanma biçimleri gayet hoş. Bu tarz projelerin yeşermesi, şimdiki neslin geçmiş eserlere ilgi duyma olasılığını da arttıracaktır muhakkak. Dolayısıyla hem Disney Channel, hem de şu sıralar Bein Connect ekranlarında gösterimi devam eden 101 Dalmaçyalı Sokağı bu olasılıkların pekiştirilmesi bakımından izlemeye değer özelliklere sahip.